Merak Edilenler

Porselen Laminate Veneer Kuronun Avantajları Nelerdir?

Porselen çok ince bir tabaka halinde hazırlandığından ışığı geçirmesi ve yansıtması doğal dişe çok yakındır ve bu özelliği sayesinde mükemmel estetik sağlar. Dişlerin fazla kesilmemesi ve gerektiğinde bir aşama ileri tedavi yöntemi olan dişin tam kesilerek üzerinin porselen ile kaplanmasına izin vermesidir.

Porselen laminate veneer kuron tedavisi ne kadar sürer?

İlk seansta hastanın kapanışı ve alışkanlıkları gözden geçirilir. Gerekli radyolojik tetkikleri yapılır. Fotoğraf analizleri yapılır. Diş rengine karar verilir. Kompozit dolgular yardımıyla işlem sonrası elde edilecek görüntü hastaya gosterilir. Anestezi yapmaya gerek kalmadan dişlerin ön yüzlerinde hafif seviyede aşındırma yapılıp ölçüler alınır.

İkinci seansta hazırlanan porselen laminate veneer kuronlar hasta üzerinde kontrol edilir. Bu seansta renk, uyum, şekil kontrol edildikten sonra düzeltme gerekiyor ise bir seans daha hasta çağrılır. Eğer sorun yok ise ikinci seansta dişler yapıştırılır Üçüncü seansta hasta kontrole çağırılıp son tetkikler ve düzeltmeler tamamlanır. Bu seans özellikle dişeti uyumunun incelendiği seanstır.

Metal desteksiz Zirkonyum esaslı köprüler nerelerde kullanılabilir?

  • Tek diş kuron restorasyonları
  • 3-6 üyeli (anatomik uzunluğu 38mm.ye kadar olan) köprüler
  • İmplant üstü kuron – köprü çalışmaları

Metal desteksiz Zirkonyum esaslı köprüler Nasıl Uygulanır?

Dişlerinizden alınan ölçü ile hazırlanan model üzerine dişlerinizin bir mum modeli hazırlanmakta. Bilgisayar destekli bir cihaz bu modelden aldığı bilgiler doğrultusunda zirkonyum oksit bloğu aşındırarak dişlerinizin alt yapısını hazırlamaktadır. Aşındırılarak hazırlanan yapılar üzerine uygun renkte seramik yerleştirilerek çalışma tamamlanmaktadır.

Metal desteksiz Zirkonyum esaslı köprüler Avantajları Nelerdir?

Zirkonyum oksit altyapı üzerine yerleştirilen seramiği yiyecek artıklarının ve mikroorganizmaların diş yüzeyine tutunma oranını düşürmektedir. Böylece iyi bir ağız hijyeni sağlanmaktadır. Zirkonyum oksit ısıyı iletmez, sıcak ve soğuk yiyecekler aldığınızda dişlerinizde hassasiyet meydana gelmez.

Lazerle tedavi nasıl ağrısız, iğnesiz ve anestezisiz yapılabilmektedir?

Bu özellik lazerin en büyük avantajlarından biridir. Delight Er:Yag Lazer sistemi su molekülleri hedefli çalışır. Çalışılan dokudaki su tarafından emilen lazer enerjisi, hedef dokuda küçük patlamalar oluşturur. Bu küçük patlamalar dokular arası bağları çözerek çalışılan yüzeydeki dokuları birbirinden ayırır. Herhangi bir termal ya da mekanik etki oluşmadığı için hastada ağrı ya da hassasiyet hissi görülmez. Dokudan 1 milimetre uzaktan kesim işlemi yaptığı için, tedavi ağrı, anestezi ve kanama olmadan gerçekleşiyor.

Halk arasında bilinen lazerli dolgudan farkı nedir?

Halk arasında bilinen lazerli dolgu işlemi gerçek lazerle yapılmıyor. Aslında yapılan, yüksek ışık kaynaklı halojen lambalar ile kompozit esaslı dolgu maddelerinin sertleştirilmesi işlemidir. Gerçek diş lazeri Delight ise, sert dokuda çalışırken yumuşak dokuya etkisi olmaz ve sağlıklı doku kaybı önlenmiş olur.

Lazer ile diş hekimliğinde ne gibi tedaviler yapılabilir?

Delight Lazer ile ağız içinde sert ve yumuşak dokuları ilgilendiren her türlü tedavi yapılabilir. Dişlerdeki çürük dokuların temizlenmesi, Kemik içinde gömülü kalmış dişlerin çekiminde kemiğin uzaklaştırılması, Kök ucu kistlerinin temizlenmesi, Kök kanalı genişletilmesi ve dezenfeksiyonu, dişeti infeksiyonu tedavisi, Estetik amaçlı dişetlerinin kesilerek diş boylarının uzatılması, Dil ve dudak bağı kesileri, ağız içi aft ve ülser tedavisi, diş hassasiyetlerinin giderilmesi, Diş etlerindeki hiper pigmentasyona bağlı renkleşmelerin giderilmesi lazer kullanılarak başarıyla yapılmaktadır.

Lazerin avantajı nelerdir?

Çalışırken rahatsız edici ses çıkarmaması, Titreşim olmaması, Çoğu zaman anesteziye gerek duyulmaması nedeniyle iğne yapılmaması, Dişeti operasyonlarında kanama olmaması, Çalışılan bölgede verdiği ışın nedeniyle steril bir bölge oluşturması, Tedavilerden sonra hassasiyet ve ağrı oluşmamasıdır. Diş hekiminden, iğne yapılmasından korkan hastalar, bunun yanında özellikle de hamilelerde ve kalp rahatsızlığı gibi ciddi hastalığı olan bireylerde; çoğu zaman anestezi uygulaması sakıncalı olduğundan, lazer kullanımı oldukça avantajlıdır.

Lazer Çocuklar için ideal mi?

Yaşanan ilk tecrübelerin çok önemli ve hayatın sonraki dönemlerinde de belirleyici olması nedeniyle ilk defa diş hekimine götürülen çocukların tedavisinde iyi bir seçim. Hem anestezi yapılmayacak olması, hem de sessiz ve titreşimsiz çalışması, çocukların diş hekiminden ve diş tedavisinden kaçmasını engelleyecektir.

Yirmi yaş (Akıl) dişinin çekilmesini gerektiren haller nelerdir?

Çürük: Tükürük, bakteri ve yiyecek parçaları yeni çıkmakta olan dişin açtığı yuvada birikerek hem yirmilik dişi hem de yanındaki azı dişini tehdit eder. Ağrı ve enfeksiyona yol açan ve apseyle sonuçlanan ağır tablolar meydana gelebilir. Dişeti hastalığı (perikoronit): Kısmen çıkmış bir yirmilik dişin, dişetinde bakteri ve yiyecek artıklarının depolandığı bir enfeksiyon odağı oluşur. Bu durum ağız kokusu, ağrı, ödem ve trismusa (ağzın tam açılamamsı hali) sebep olur. Enfeksiyon lenfler aracılığı ile yanak ve boyuna yayılabilir. Basınç ağrısı: Sürme sırasında yer darlığı nedeniyle komşu dişlerde basınç oluşabilir ve sıkışmadan dolayı bir ağrı hissedilebilir. Bazı durumlarda bu basınç ödem ve şişmeye yol açar.

Ortodontik tedavi her yaşta mümkün müdür?

Ortodonti sayesinde diş çapraşıklıkları her yaşta tedavi edilebilir. Ama sorun iskelet yapısında ise erken yaşta tedavi çok önemlidir.

Dişlerideki çapraşıklıklar ne tür problemlere yol açar?

Dişteki çapraşıklıklar ve diş dizisindeki bozukluklar ağız bakımını zorlaştırdığı için diş çürüklerine neden olur. Çenedeki dengesizlikler ise ağrılara ve fonksiyon yetersizliğine yol açar. Bu tip sorunlar psikolojiyi de olumsuz yönde etkileyebilir.

Ortodontik tedavi için en uygun yaş dönemi nedir?

Ortodontik tanı için en uygun yaş ilk daimi dişlerin çıkmaya başladığı 6-7 yaşları olmasına rağmen yaş sınırlaması olmadan her yaşta tedavi mümkündür.

İmplantın uygulanmasının yapıldığı durumlar hangileridir?

Bir veya daha çok diş eksikliği olan ve çenedeki boşluğun yanındaki dişlerin köprü yapmak için kesilmesinin istenmediği durumlar

Çenenin en arkasındaki dişin olmadığı ve dolayısıyla köprü yapılamayan durumlar. Bu durumdaki hastaların çoğunun hareketli (takıp – çıkarılan / kancalı ) protez kullanmak istememesi nedeniyle implant yapılarak daha kullanışlı olan implant destekli porselen köprü kullanılabilir

Tamamen dişsiz çenelerde total protez (damak) kullanılmasının mümkün olamadığı veya hasta tarafından istenmediği durumlar. Bu durumda her çeneye implant yerleştirilerek bu implantların üzerine çeşitli tarzlarda protezler yapılır.

İmplantların yerleştirilmesi için uygulanan tedavi aşamaları nelerdir?

İmplant tedavileri iki aşamadan oluşur: Cerrahi aşaması; İmplantlar cerrahi yöntemiyle yerleştirildikten sonra ortalama 2 ila 4 ay beklenir. Bu bekleme süresi “osteointegrasyon” denilen implantın çene kemiğiyle biyolojik olarak kaynaşması için gerekli olan süredir. İkinci aşama olan üst yapım (protez) aşaması ise ortalama bir haftada tamamlanır.

İmplantların avantajları nelerdir?

Her türlü total ve kısmi dişsizliğin giderilmesi, Takıp çıkarılan protezler yerine sabit protez şansı, Tek diş eksikliğinin komşu sağlam dişlere zarar verilmeden giderilmesi, Başarılı uygulanmış ve hijyen kriterlerine uygun kullanılmış bir implantın uzun ömürlü olması,

Kimlere implant yapılması uygundur? Kısıtlamalar nelerdir?

Puberte (buluğ çağı) dönemini bitirmiş erişkinlere, Genel sağlık durumu uygun olanlara, Diyabet hastalığı olsa bile kontrol altında olanlara, Çene kemiği yapısı uygun kalite ve miktarda olanlara ya da yeterli miktara ulaştırılabilecek potansiyelde sağlıklı kemik yapısına sahip hastalara üst yaş sınırlaması olmadan uygulanabilir.

Kompozit (beyaz ) dolguların ömrü ne kadardır?

Bu süre, kullanılan malzemenin kalitesine ve diş hekiminin becerisine bağlıdır. Son teknoloji ile üretilen dolguların ömrü 5 ila 10 yıldır. Bu süre içerisinde düzenli kontrollere gidilerek renklenmeler ve mikro sızıntılar önlenebilir.

Kompozit dolgunun lazer ışıklı dolgudan farkı nedir?

Aslında halk arasında lazer dolgu diye tabir edilen dolgular bunlardır. Burada dolgunun sertleştirmesi için kullanılan mavi ışık, lazer ışığı denilerek yanlış bir bilgilendirilme yapılmaktadır. Dolgu yapımı sırasında ağrı hissedilir mi? Hayır. Birçok durumda, dişi uyuşturmaya bile gerek duymadan bu işlem uygulanabilir. Tabiî ki hasta kendisi isterse uyuşturulabilir bunun haricinde tedavi konforu açısından genellikle küçük dozda bir anestezi tavsiye edilir.

Kompozit dolguda zamanla renk değişimi olur mu?

Kendi doğal dişiniz sigara, çay, kahve,kola vs… ile ne kadar lekeleniyorsa dolguda da o kadar renklenme görülür.

Kompozit dolgu uygulanmış dişlere özel bakım gerekir mi?

Çok sert nesneleri (buz, şeker, kabuklu yiyeceklerin dişle kırılması gibi) ısırmaktan kaçınmalıdır. Ayrıca tırnak yeme, kalem ısırma gibi olumsuz alışkanlıklardan uzak durulmalıdır.

Protezler Kaça Ayrılır?

Protezleri sabit ve hareketli protezler olarak iki ayrı sınıfta değerlendirebiliriz. Sabit protezler; kuron ve köprü olarak ayrılırken, bunlar da yapımlarında kullanılan malzemeye göre full metal, metal destekli porselen veya full porselen olarak isimlendirilebilirler.

Kuron: Çürük kırık veya başka bir nedenle aşırı madde kaybı olan dişlerin küçültülüp kaplanması işlemidir.

Köprü: Bir veya birden fazla diş eksikliğinde, komşu dişlerin küçültülüp, bunlara gelen özel kaplamalardan destek alınılarak ara boşlukların doldurulması işlemidır. b. ) Hareketli protezler; farklı özelliklerine göre farklı şekillerde isimlendirilebilirler.

Total Ve Parsiyel Protez Nedir?

Total, tam protezler: Eğer kişi ağzındaki tüm dişleri kaybetmişse total-tam- protezlerin yapılması gerekmektedir.

Parsiyel, bölümlü protezler: Kısmi diş eksikliğinde özel akrilik ve metallerin kombinasyonu ile yapılan kroşe (kanca) adı verilen metal parçaları ile dişe tutunmayı sağlayan protez çeşididir.

Hassas bağlantılı protezler nelerdir?

Kısmi diş eksikliğinde kullanılan diğer bir protez çeşididir. Bu protezler estetik, tutuculuk ve sağlık açısından klasik parsiyel protezlerden çok daha üstündür.

Implant üstü protezler nelerdir?

Çene kemiği içerisine yerleştirilen vida sistemi üzerine yerleştirilen protezlerdir.

Sabit: Bir ya da birden fazla dişe uygulanan porselen kuronlar

Hareketli: Tamamen dişsiz ağızlara uygulanan total benzeri protezler

Kanal Tedavisine Neden Gerek Duyulur?

Pulpada enfeksiyon ya da kalıcı bir hasar varsa kanal tedavisine gerek duyulur. Dişte meydana gelmiş olan kırılma, çatlama, travma ya da bir veya birden fazla yapılmış dolgular gibi derin restoratif çalışmalar belirli bir müddet sonra pulpaya zarar verebilir. Kuron uygulanacak kişiler uygulamadan önce diş kökü için kanal tedavisine ihtiyaç duyabilirler. Kanal tedavisi yapılmadan önce dişin röntgeni çekilerek böyle bir iltihap bulunup bulunmadığı tespit edilir. Pulpada bulunan iltihap ağrıya ve enfeksiyona neden olabilir. Pulpada meydana gelen enfeksiyon ise apse oluşumuna ve dişi çevreleyen kemikte zarara neden olabilir. Hasar görmüş ve enfekte olmuş bir dişe kanal tedavisi uygulanmaması durumunda diş vücudun enfeksiyon merkezi haline gelir. Eğer kanal tedavisi yapılmazsa dişin çekilmesi gerekebilir. Doğal dişi korumak her zaman tercih edilir. Bir ya da daha fazla diş eksikliği komşu dişlerin yer değiştirmesine, duruş şeklinin bozulmasına sebep olabilir. Ayrıca doğal dişleri korumak implant ve köprüler gibi pahalı ve derin tedavilerin uygulanmasını gerektirmez.

Daimi dişler de sallanıp düşebilir mi?

Evet. Periodontal hastalık gelişir ve tedavi edilmedikçe ve temizlenmedikçe dişin kemik desteği de kaybolur, sallanarak en sonunda diş kaybedilebilir.

Sağlıklı dişetlerinin belirtileri nelerdir?

Dişlere sıkıca bağlı, Gül kurusu-Pembe renkte, Portakal kabuğu gibi yapıda, Ağrısız, şişlik ve kızarıklık olmayan, Kendi kendine veya fırçalama esnasında kanama göstermeyen yapıdadır.

Dişeti hastalığının belirtileri nelerdir?

Fırçalarken ya da aniden kanama gösterebilir, Hassasiyet, ağrı, Kızarıklık, ödem, Kaşınma hissi, kötü koku, diş eti çekilmesi, dişlerin sallanması, Kök yüzeylerinin açığa çıkması.

Neden diş etleri hastalanır?

Sigara, stres, diş sıkma, dengesiz beslenme, genetik, bazı ilaçlar, hamilelik, diyabet

Dişeti çekilmesinin nedenleri nelerdir?

Diş taşlarınızın olması, kötü ağız hijyeni, taşkın dolgular, uyumsuz kuron ve köprüler, Bruksizm, hatalı diş fırçalamak, genetik, periodontal hastalıklar

Diş Taşı Nedir ?

Diştaşı (tartar, calculus), bakteri plağı adını verdiğimiz birikintilerin diş yüzeylerinde uzun süre kalması sonucu oluşan sert yapılardır. Diş taşlarının oluşmaması için ağız hijyenine dikkat edilmelidir.

Diştaşı temizliği dişlerime zarar verir mi?

Hayır. Bu işlem uygun şekilde yapıldığı müddetçe zarar vermeyecektir. Ancak unutmayınız ki dişlerinizin üzerindeki diştaşları ve plak diş ve dişetlerinize zaten fazlaca zarar vermektedir.

Dişetlerim büyük düzgün bir form kazandırılabilir mi?

EVET, bazen ilaç kullanımı, iltihap vs. gibi durumlara bağlı olarak diş etleriniz büyüyebilir. Kemik kaybının olmadığı sadece dişetinin büyüdüğü durumlar varsa dişeti cebinin yumuşak doku duvarı kesilir.Bu işlem gingivektomi olarak adlandırılır.

Dişlerim çok kısa görünüyor, uzun görünmesi için yapılabilecek bir şey var mı?

Eğer kuron köprü gibi restorasyonlar yaptıracaksanız daha estetik bir görünüm elde etmek ve bu restorasyonların tutunacağı yüzey alanını artırmak adına kuron boyu uzatma işlemleri yapılabilir. Bu işlemlerin hekiminiz tarafından uygun endikasyon olup olmadığı iyi yorumlanmalıdır.

Çocuklarda sürekli dişler ne zaman sürer ?

Çocuklarımız 6-7 yaşlarına geldiğinde önce alt çenede ön bölgedeki süt kesici dişleri sallanarak düşer ve yerlerini daimi dişlere bırakırlar. Ortalama 6 ay sonra da üst çenedeki süt kesiciler değişir. 6 yaşında ayrıca süt dişi dizisinin en arka bölgesinde sürerek yerlerini alırlar. “6 yaş dişi” adı verilen bu dişler daimi dişlerdir ve sürdükten sonra değişmezler. Bu dişler çenelerin en arka bölümünde bulunmaları sebebiyle temizlenmelerinin zor olması ve anne babanın dikkatinden kaçması nedeniyle çok çabuk çürüyebilirler. Orta ve yan kesici dişlerin değişmelerinden sonra, sıra ile küçük azı dişleri (9-10 yaş), köpek dişleri (10-11 yaş) ve büyük azı (12-13 yaş) yerlerini daimi dişlere bırakırlar. Son olarak 20 yaş civarında 3. büyük azı dişleri (akıl dişleri, 20 yaş dişleri) sürer. Böylece 20 tane süt dişi 32 tane sürekli diş ile yer değiştirmiş olur.

Süt dişleri, yerlerine gelecek olan daimi dişlere rehberlik ettikleri için, değişme zamanları gelmeden önce çekilmemelidir. Fakat bazen çeşitli nedenlerle erken çekilmeleri gerekebilir. Bu gibi durumlarda çekim boşluğunun önünde ve arkasındaki dişler bu boşluğu kapatmak için devrilirler ve altlarından gelecek daimi diş normal yerinden süremez. Bu nedenle çapraşıklıklar (ortodontik bozukluklar) ortaya çıkabilir veya daimi dişler gömük kalabilir. Ayrıca yeterli çiğneme fonksiyonu olmadığından çocuğun beslenmesi de bozulabilir. Bu sorunları önlemek için çocuklara gereksinimine göre sabit veya hareketli, dişli veya dişsiz yer tutucular yapılır.

Kötü ağız kokusu tedavi edilebilir mi ?

Kötü ağız kokusunun çeşitli nedenlerden kaynaklanabilir. Diş çürükleri, kötü ağız bakımı, diş eti hastalıkları, ağız içindeki çeşitli iltihabi olaylar, üst solunum yolu enfeksiyonları, mide rahatsızlıkları kötü ağız kokusuna yol açabilir.

Kötü ağız kokusunun en sık nedeni dişlerin çevresindeki gıda birikintilerinin iyi temizlenmemesidir. Ne kadar iyi fırçalansa da, dişlerin birbirine bakan yüzeyleri iyi temizlenemez. Bu nedenle diş ipi kullanımı da diş fırçalamak kadar önemsenmeli ve özenle uygulanmalıdır.

Kötü ağız kokusu şikayeti olan hastalarda etken olabilecek tüm iltihabi oluşumlar ortadan kaldırılmalıdır. Hastanın çürük dişleri tedavi edilmeli, diş eti tedavileri yapılmalı ve hastanın ağız – diş sağlığının korunması için eğitim verilmeli, periodik kontrollerle bu eğitimin uygulanma derecesi izlenmelidir. Ağızda olması muhtemel kötü ağız kokusu etkenleri ortadan kaldırıldıktan sonra da şikayet devam ediyorsa, bir iç hastalıkları uzmanı ile iletişim kurularak, hastanın olası sistemik hastalıkları saptanmalıdır. Bu şekilde kötü ağız kokusu giderilebilir.

İmplant herkese yapılabilir mi ?

İmplant tedavisi ciddi sağlık sorunu olmayan ve yeterli kemik dokusu olan her hastaya yapılabilir. Kontrol altında olmayan yüksek tansiyon ve yüksek kan şekeri bu sorunların en başında gelir. Ancak bu tansiyon ya da şeker hastalarına implant yapılamaz demek değildir. İlacını düzenli kullanan, düzenli kontrollerine giden ve tansiyon, şeker düzeyleri belli sevilerde kalan kişilere implant tedavisi uygulanabilir.

Sigara kullanımı implantın kemikle kaynaşması için risk oluşturmaktadır. Özellikle implant yapıldıktan sonraki bir hafta boyunca kesinlikle sigara içilmemelidir, hatta implantlarınızın çok uzun ömürlü olabilmesi için gereken bu şartın, sigarayı tamamen bırakmak için bir fırsat olması da mümkündür.

Ayrıca kemik erimesi (osteoporoz) olan kişilerde de implant uygulamaları dikkatli yapılmalıdır.

Bu sayılanların dışındaki tüm kişilere implant uygulamaları rahatlıkla yapılabilir.

İmplant tedavisi her yaşta yapılabildiği gibi tek diş eksikliğinden, tüm dişlerini kaybetmiş hastalarda güvenle kullanılan bir tedavi yöntemidir. İmplant tedavisi sayesinde köprü amaçlı dişlerin kesilmesi sonucu oluşan zararlar önlenebilir ayrıca hareketli protez kullanmakta zorluk çeken veya hiç kullanamayan hastalarda protezin oynamasını engelleyerek kulanım kolaylığı sağlar. Ağzında hiç dişi olmayan hastalarda dahi implantlar üzerine sabit köprü protezleri yapılabilir.

Gömülü 20 yaş dişlerinin çekilmesi mutlaka gerekli midir?

Gömülü dişler çene darlığı ya da pozisyon bozukluğu nedeni ile ağızda yerini alamamış dişlerdir. Gömülü 20 yaş dişleri yıllarca hiç sorun çıkarmadan ağızda kalabilir ancak çok ciddi problemlere de neden olabilirler.

Gömülü 20 yaş dişleri komşuluğundaki dişte çürümeye sebep olabileceği gibi kemikte enfeksiyon da oluşturabilir. Ayrıca gömülü dişler etrafında çoğunlukla kistler, bazen de ameloblastoma gibi tümör oluşumları da gözlemlenebilmektedir.

Ortodontik tedavi görmüş ya da görecek kişilerde de gömülü 20 yaş dişlerinin alınması gerekebilir. Aksi halde baskı yaparak dişlerin çapraşıklığına neden olabilirler.

Yine gömülü 20 yaş dişleri hastaya yapılması planlanan protezlerin kullanımını zorlaştırabilir veya yenilenmesine sebep olabilir.

Sonuç olarak gömülü 20 yaş dişleri hastaya rahatsızlık verdiği veya yapılan tedavinin başarısını olumsuz yönde etkilediği zaman çekilmelidir. Aksi takdirde periodik kontrollerle takip edilmek kaydıyla ağızda bırakılabilir.

Gömülü diş operasyonları lokal anestezi altında kısa bir operasyonla alınır ve bir haftalık bir sürede iyileşir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

http://gunesdent.com/merhaba-dunya/ http://gunesdent.com/indexcopy/ http://gunesdent.com/builder/ http://gunesdent.com/hello-world/ http://gunesdent.com/wordpress/